Gezilecek Yerler

Deniz ve kumu ile bölgenin en önemli turistik merkezlerinden Arsuz görülmeye değer bir yerdir. Bunun yanı sıra; Sütunlu Liman, Frank Limanı, Şato Kalıntısı (Karakol Şatosu), Şalen Kalesi, Sarıseki Kalesi, Arabistan yolunu kontrol etmesi açısından önemli olan ve içinde bir kilise bulunan Bakras Kalesi, Yunus Peygamberin Yunus balığının karnından burada çıktığına inanılan İskenderun kentinin giriş kapısının kalıntısı olan Yunus Sütunu, Mancınık Kilisesi de ziyaret edilmesi gereken yerlerdendir.

Hıdır Bey köyünde 2000 yaşında olduğu tahmin edilen tarihi 20 metre yüksekliğindeki dev Çınar Ağacı, El Mina Antik Kent ve Limanı, Erzin, Erzin'in kuzeybatısında Kilikya kenti olan Issos'un çevresindeki ovada Makedonya Kralı Büyük İskender, Pers İmparatoru III. Darius Codoman'ı yendiği ve içerisinde Cenevizlilerden kalan bir liman ve kale kalıntıları, tapınak, su depoları ile kemer kalıntılarının bulunduğu Issos Harabeleri (Issus) görülmesi gereken yerlerdir.





Payas: Nur Dağları'nın eteklerinde şirin bir kıyı kentçiği olan Payas (Yakacık), Antik dönemde Baias adıyla bilinmektedir. Mimar Sinan tarafından 1574 yılında yapımı tamamlanan Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi Payas'a önemli bir iskele ve konaklama merkezi hüviyetini kazandırmıştır. Külliyenin batısında yer alan ve yabancı gemilerin su ihtiyaçlarını karşıladıkları Payas Kalesi'nin çevresi hendekle çevrili, 7 burçlu ve 8 kulelidir.

Payas, haçlılardan kalan kalenin değerlendirilmesi ve denize yakın bir konumda olması nedeniyle 16.yy'da II. Sultan Selim zamanında sahile iskele, gümrük, tersane, kule ve külliye yapılarak Derbent (sınırlarda bulunan küçük kale) teşkilatı ile bağlantılı bir menzil yeri olarak belirlenmiş ve uzun yıllar da kullanılmıştır.

Cin Kulesi: Külliye ile deniz kıyısı arasında en yüksek tepeye yapılan ve Haçlılardan veya Cenevizlilerden kaldığı sanılan Cin Kulesi askeri niteliğe sahip bir kuledir.

Samandağ: M .Ö. 310'da Selefkilerin kurduğu önemli bir liman kentidir. İlk iskanı Paleolitik çağda başlamış olan Çevlik (Seleucia Pieria) antik kenti devletin liman kenti, Antakya ise başkent olmuştur. İsa Peygamberin havarilerinden St. Paul bu limandan ilk seyahatini Tarsus'a yapmıştır. Dor mabedi de burada bulunmaktadır. Selefkos Roma döneminde donanma üssü olarak kullanılmıştır.

Liman Asi ırmağının ağzında kurulmuş olup, sürekli alüvyonlarla dolma tehlikesi altında kaldığı için M.S. I. yüzyılda Roma İmparatoru Vespasianus bu tehlikeyi önlemek amacıyla, 1330 metre uzunluğundaki Titus-Vespasianus tünelini yaptırmıştır. Tünelin yakınında Roma döneminde yapılan kalker taşa oyulmuş 12 kaya mezarı vardır. Beşikli Mağara adıyla anılan mezarın bulunduğu mağara en genişi ve en ünlüsüdür.

St. Simon Manastırı: Samandağ'ın en yüksek tepesinde M.S. V. yy 'da Terki Dünya Tarikatı'nın merkezidir. Simon bir manastırda aldığı temel din eğitiminden sonra kendini kentin dışında bir hücreye kapattığı, burada 3 yıl yaşadıktan sonra kentin yakınındaki bir dağa çıkarak kendini bir kayaya zincirlediği ve çevresine çizdiği bir çemberin dışına çıkmadan yaşamaya başladığı rivayet edilir. Simon Manastırı Hıristiyanlık dünyasının her yanından ziyaret edilmektedir.